Son Yazılar

Çiya Tohumlu Goji Bar

Çoğu zaman şu astroloji meselesi kafamı bulandırıyor. Yalnızca mistik tespitlerden ibaret olmadığının farkındayım. Başka bir görüş açısıyla, tesadüflerden ibaret bir tez olmadığının da. Yer çekiminin bir elma ile kabul gördüğünü varsayarsak, gezegenlerin hareketlerinin de, psikolojik ve fiziksel karakterlerimizi etkiliyor olması çok fantastik gelmiyor.

img_2298

Peki burcumuzun hayatı kolaylaştıran yönleriyle bu denli barışıkken, bizi yoran taraflarını çöpe mi atmalı? :) Şahsen şu evine fazla bağlı olma durumu, sevdi mi Roma’yı yakan, vazgeçti mi silip atan ruh hali, ömür boyu balık etine mahkum eden yemek aşkı ve diğerleri. Kabullendik mi? Tabii ki… Kendimizi böyle de sevdik mi? E illa ki…

O halde, yaz aylarında bıraktığımız ipin ucunu sıkıca tutma zamanı. Ana öğünlerde sıkıntıya girmek yerine, ara öğünleri eğlenceli hale getirince, yolu yarı yarıya kat etmiş oluyorum. Genellikle tahıl veya yemiş barları severek tükettiğimi söyleyemem. Yaptığım spor çok ağır olmadığından, protein içerikli ürünleri de tercih etmiyorum. Yani yine eşittirin diğer tarafına kalan, kendi mutfağıma girmek oluyor:)

Yalnızca faydalı yağları içeren, lezzetine benim bile şaşırdığım bir reçete var bu defa. En fazla yarım saatinizi alacak ve buzdolabında 1 hafta rahatlıkla muhafaza edebileceğiniz bir ara öğün.

 

 Malzemeler:

1 cup çiğ kaju

1 cup çiğ badem

¾ cup siyah yaban mersini

¼ cup goji berry

50 gr toz badem

50 gr çiya tohumu

1 tsp deniz tuzu

75 gr süzme çiçek balı

150 gr beyaz çikolata (eritilmiş, soğutulmuş)

1 adet vanilya çubuğu

 

Hazırlanışı:

Kaju ve bademleri renkleri hafif değişene ve yağı çıkana kadar kavurun. Yemişler henüz sıcakken, iri parçalar halinde doğrayın.

Bir kapta, çikolata ve vanilya hariç tüm malzemeyi karıştırın.

20×20 cm kare bir kalıba yağlı kağıt serin ve karışımı bu kaba alın. Bir kaşığın arkası ile yayın. Üzerine bir yağlı kağıt daha serip, sıkı bir yapıya ulaşana kadar, iyice bastırarak sıkıştırın. Üzerindeki kağıdı alın ve 150 derecede ısıtılmış fırında 20 dakika kurumaya bırakın.

Kuruyan karışımı 1 saat kadar buzdolabında dinlendirin. Dikdörtgen şeklinde eşit parçalar halinde kesin.

Eritip soğuttuğunuz beyaz çikolataya, vanilya çubuğunun içinden sıyırdığınız tohumları ekleyin ve karıştırın.

Hazırladığınız dilimlerin yarısını bu karışıma batırıp çıkarın. Yağlı kağıt serdiğiniz bir tepsiye dizin ve buzdolabında 1 saat kadar soğumaya bırakın.

img_2272

 

 

Çikolatalı Fındık Ezmesi

Pazartesi sendromuna girmediğim bir mesleğim var. Şanslıyım, biliyorum. Ancak ne yazık ki Fethiye’mi bırakıp gelmek, birkaç gün süren şok etkisi yaratıyor üzerimde. Öte yandan, kendimi ait hissettiğim bir yer var orada. İstanbul’da geçici olarak misafir olduğumu biliyorum. Bunu hissedebildiğim için de şanslı sayıyorum kendimi.

img_2161

Evimden çok güzel haberler getirdim. Kayısı fidanım neredeyse 3 metreyi geçmiş. Bu sene meyve için erken ama seneye şenlik var belli ki. Kumkuatlar, toplam 3 fidanda, 50 adet kadar olmuşlar. Kasım’da gittiğimde reçel için hazır olacaklar. Bu defa duvar dibine nane de ektim, beklemedeyim:)

Basit bir ege kasabasına taşınma aşkı değildir Fethiye. Kendi içinde mucizeleri vardır. Yüzde yüz yaşadığı, dolu dolu 10 ay vardır. Kalan iki ayda kendini nadasa bırakırsın. Hayalini kurduğunuz iyi niyetten yaratılmış insanlar, tahmin edemeyeceğiniz bir refah seviyesine sahiptir. Oturup sohbet ettiğinizde bazen kendinizden utanırsınız. Onlar için saygının karşılığı, siz arabayla geçerken, onun keçi sürüsüyle karşılaşırsanız, arabanızı sağa çekmeniz ve onlara selam vermenizdir.

İstanbul’da tamamlamam gereken bir vade var. Sorumluluk, birlik olma, öğretiler ve tecrübe. Hepsinin yanına birer tik attığım gün kavuşacağım evime.

Oradayken özlediğim tek şey yeni reçeteler ve fotoğraflar oldu. Bir sonraki gidişimde oradan da fotoğraflar paylaşıyor olacağım.

img_2155

Okulların açıldığı her yeni dönemde, ilk okula başladığım ilk günü anıyorum. Anneciğime ne çok çektirdiğimi, bekçi ve okul müdürünü peşimden koşturmak suretiyle, bahçeden kaçıp eve gidişimi. Ayrıca benim için en önemli olan şeyin beslenme çantası olduğunu:) Bu defa minik bedenlere zararı olmayacak ve 5 dakikada hazırlayabileceğiniz, sizin de keyifle ve rahatlıkla tüketebileceğiniz bir tarif var:)

 

Malzemeler:

150 gr kavrulmuş fındık

50 gram süzme çiçek balı

2 tbsp kakao

300 gr sütlü çikolata

100 ml ılık süt

1 tutam tuz

 

Hazırlanışı:

Fındıkları bir tavaya alın. Altın rengini alıp, kokusu ve yağı çıkana kadar, 15 dakika kadar kavurun.

5 dakika kadar ılımaya bırakın. Tamamen soğumadan, mutfak robotunda 5 dakika kadar çekin.

Çikolatayı benmari yöntemi ile eritin.

Çikolatayı ve diğer tüm malzemeyi fındıklara ekleyerek, mutfak robotu ile çekmeye devam edin. Kıvamını kontrol edin. Dilediğiniz kıvama gelene kadar ılık süt ilave edebilirsiniz.

Çikolatalı fındık ezmenizi temiz cam bir kavanoza koyun. Buzdolabında 1 hafta, oda sıcaklığında ise 3 güne kadar muhafaza edebilirsiniz.

img_2161

Yoğurtlu Çilek Sorbe

Çocukluğumdan bu yana, algılarım gereğinden fazla açıktır. Çoğu zaman beni sıkıntıya sokacak ve hayatımı zorlaştıracak kadar köşeye sıkıştırır beni. Bu çelişki beni direkt bir yoldan ‘mutlu’ bir insan olmaya itti aslında. Bu algı açıklığının bana verdiği korku ve ikilemleri yenebilmek için görmezden gelme yöntemini buldum. Özetle; ben neyi istersem onu duyar, nasıl görmek istersem öyle görürüm. ‘Er’ ya da ‘geç’ hayalini kurduğum şeylerin ucundan bir şekilde tutarım. Devamını oku

Unsuz Çikolatalı Kek

20 yıl kadar önce başlayıp, ailemle yaşadığım zamanlar boyunca süren ve bir kitap yazabilecek kadar anım var. Çocukluğum boyunca obez olmam ve engellenemeyen yemek aşkım sebebi ile, annem çok farklı taktikler geliştirerek, strateji kraliçesi olmuştur.

Özellikle tatlıya olan bağlılığım için, bir takım psikolojik yöntemler geliştirmişti. “Anneeee, canım tatlı istiyor, evde var mı?” sorusunun cevabı genellikle; “Var yavrum, hurma var, kuru kayısı var…”

Benim duymak istediğim cevabın bu olmadığını kendisi de biliyordu elbet. Canım tatlı istediğinde, beynim direkt olarak bu saydıklarını tatlı olarak algılasın diye geliştirilmiş, hayret verici derecede profesyonel bir teknikti bu:)

IMG_1593

Şimdilerde, gerçekten de önceliği her zaman sağlıklı atıştırmalıklara vermemi sağlamış farkında olmadan. Ancak bazen öyle anlar geliyor ki, gönül ferman dinlemiyor. Kuru incirler, dutlar derdinize derman olmuyor.

İşte benim gibi çikolata bağımlısıysanız, çözüm sadece bol kaloride değildir. Rüya gibi görüntüsüyle, ve sadece iki malzeme ile hazırlayabileceğiniz, muhteşem bir tarifim var. Üzerini dilediğiniz mevsim meyveleri ile süsleyerek önce gözlerinizi doyurun:) Doğru çikolatayı kullandığınız takdirde, “sağlıklı” denebilecek bir kaçamak bu.

 

Malzemeler:

200 gr çikolata (sütlü/bitter)

4 adet yumurta (büyük boy)

Üzeri için:

Taze mevsim meyveleri

Beyaz çikolata (eritilmiş)

Hazırlanışı:

Bu tarif için, sütlü çikolata, bitter çikolata veya ikisinin yarı yarıya karıştırılmış halini kullanabilirsiniz.

18 cm’lik bir kalıbı, tereyağı ile yağlayın. Yağladığınız kalıba bir miktar kakao dökün ve tüm yağlı yüzeye yapışmasını sağlayacak şekilde yayın. Kakaonun fazlasını, kalıbı ters çevirerek dökün. Bu, kekin kusursuz bir biçimde çıkmasını sağlayacaktır.

Çikolatayı benmari ile eritin ve soğumaya bırakın.

Yumurtaların sarılarını orta boy bir kaseye, beyazlarını ise büyük boy bir kaseye alın.

Tamamen soğumuş olan çikolatayı, yumurta sarılarına ilave ederek iyice karıştırın. bu karışım yoğun bir kıvam alacaktır.

Yumurta beyazlarını, mikser yardımı ile hızlı bir şekilde çırpın. Köpük kıvamına geldiğinde ve rengi tamamen beyazladığında çırpmayı bırakın. Kaseyi tamamen ters çevirdiğinizde dökülmeyecek kadar yoğun bir kıvam elde etmelisiniz.

Silikon spatula veya tahta kaşık yardımı ile, yumurta beyazından 2 çorba kaşığı kadar alarak, çikolatalı karışıma ekleyin ve köpüren karışımın havasını kaybetmeden, nazikçe karıştırın.

Bu işlemden sonra, çikolatalı karışımı, geri kalan yumurta beyazlarına ilave ederek hassas bir şekilde, kenarlardan ortaya doğru, yedirerek, tamamen homojen bir kıvam alana kadar karıştırın. Kesinlikle çırpmayın.

Karışımı yavaşça kalıba dökün. 170 derecede ısıtılmış fırında 30 dakika pişirin.

Not: Kek fırından çıktığında, hızlıca çökecektir. Bu kekin başarısız olduğu anlamına gelmez. Un ve benzeri ürünler içermediği için bu gayet normaldir. Soğuduğunda kıvamı hafif nemli ve köpük köpük olmalıdır.

Bu miktarlar ile, 4 kişilik bir kek elde edeceksiniz. Dilerseniz, miktarları iki katına çıkartarak, daha büyük bir kalıba da uygulayabilirsiniz.

IMG_1552

Ramazan Pidesi

Hafta sonu keyifli bir sohbet akşamı yaptık arkadaşlarımızla. Eski anılar, yeni hayatlar konuşuldu yine. Yakın çevremde herkesin bildiği bir korkumu paylaştım onlarla. Güldük tabii:) Karanlık kendimi bildim bileli en büyük korkum oldu. Büyüdüğüm evde uzun bir koridorumuz vardı. Tek başıma arka odaya gitmek zorunda kaldığım geceleri hatırladıkça, hala tüylerim ürperiyor. Büyükdükçe geçer diye bekliyordum ama en ufak bir değişiklik olmadı:) Devamını oku

Kuru Vişne ve Fındıklı Granola

Taşan çikolatalar, akan karameller derken ben bile yazın geldiğini unutmuşum. Plajlarda boy göstermek için kendimi bunlardan mahrum edecek değilim ama görüntü kirliliğini de en az seviyeye indirmek için kendime bir dur diyorum:)

Marketlerde sıkça gördüğümüz bir ürünün reçetesini hazırladım bu defa. “Neden uğraşıyorsun? Hazır al, koy sütü, ye.” dediğinizi duyar gibiyim. Hemen hemen tüm markaları denedim. Hepsini gereğinden fazla sevdim. Çok küçük porsiyonlarda, çok yüksek kalorilere sahip olduklarını gördüm. Her seferinde çok rafine ürünlerden elde edilmedikleri düşüncesine kapılıyorum. Çünkü gereğinden fazla lezzetliler:) Maliyet hesaplaması tarafında ise, bu şekilde çok daha uygun malzemelerle, daha uzun süre tüketebileceğiniz miktarlarda ürün elde edebileceğinizi göreceksiniz.

IMG_1425Tarihi itibarıyla çok uzun bir geçmişi olmayan ‘Granola’yı, kahvaltılarda ana öğün, ara öğünlerde ise atıştırmalık olarak tüketebilirsiniz. Temel yapısında yulaf ezmesi ve bal kullanılarak hazırlanır. Kullanacağınız diğer tüm malzemeleri kendi zevkinize göre hazırlayabilirsiniz. Ben tahmin edebileceğiniz gibi, yine kakaoyu işin içine katarak bu işe de kendi imzamı attım:) Ben çoğunlukla sütle birlikte tüketiyorum ancak kullanacağınız kuruyemş ve meyvelere göre yoğurtla da eşsiz lezzetler yakalamanız mümkün. Şeker dengeleyici özelliğini ve tok tutma marifetini arttırmak için, bolca tarçın kullanmanızı tavsiye ederim. Benim reçetemle başlayın, sağlıklı olanın da lezzetli olabileceğini göreceksiniz.

 

Malzemeler:

500 gr yulaf ezmesi

150 gr süzme çiçek balı

50 ml sızma zeytinyağı

250 gr kuru vişne

200 gr fındık içi (iri parçalar halinde kırılmış)

4 tbsp kakao

1 tbsp tarçın

½ tsp sıvı vanilya

½ tsp tuz

2 tbsp mavi haşhaş

2 tbsp kavrulmuş susam

Hazırlanışı:

Haşhaş ve susam hariç tüm malzemeyi büyük bir kabın içinde, tamamen bir araya gelene kadar karıştırın.

2 adet fırın tepsisine yağlı kağıt serin ve karışımı ikiye bölerek tepsilere yayın.

150 derecede, fanlı fırında, 5 dakikada bir karıştırarak 20-25 dakika pişirin.

Fırından çıkar çıkmaz tekrar geniş bir kaseye alın ve haşhaş tohumları ile susamı ekleyerek karıştırın.

Geniş bir tepsiye yayarak soğumaya bırakın. Süt, yoğurt ve taze meyvelerle servis edebilirsiniz.

IMG_1431