Alaçatı Ot Festivali’16
Yıllardır beni takip edenler, blog serüveninin başından beri yanımda olanlar artık bilirler… Üretime, el emeğine, eskiye ve yerel ürünlere olan bağlılığımı. Ben bu aşkla durmadan yollara dökülüyorum. Farklı ülkelerde yaşanan gelişmeleri de takip ediyorum elbette. Ancak, daha güzel ülkemde keşfedilecek o kadar çok kültür var ki… Ben gizli kalmış güzelliklerin peşinden koşarken, daha kolay ulaşabileceklerimi es geçmişim. O yüzden bu defa 7. Alaçatı Ot Festivali’ndeydim. Alaçatı’yı daha önce birçok defa ziyaret etmiş olmama rağmen, ilk kez ‘Ot Festivali’ için oradaydım bu sene. Köy pazarının da orada olduğum günlerden birine denk gelmesi ayrı bir güzellik oldu. Otlarla ilgili fazlaca bilgim ve ot yemeklerine olan bağlılığım sebebi ile benim için çok tatmin ediciydi. Hangi ot olursa olsun, eğer amacınız bunlardan yemek yapmak ise, toplandığı gün pişirmeniz ve o şekilde muhafaza etmeniz gerekir. Dolayısı ile, İstanbul’a çuvalları sırtlayıp getirmem mümkün olmadı. Bolca göz banyosu ile yetindim sadece. Pazarın güzelliği daha öncekiler gibiydi. Çoğu direkt olarak üretildiği yerlerden bize ulaşıyordu. Ancak ne yazık ki, ot festivaline olan aşırı ilgi sebebi ile festival alanına, son güne kadar, girip çekip …