Atatürk Kültür Merkezi… Çocukluğum demek. Sonra lise yıllarım, göz bebeğim demek. Kendimi bildim bileli, sahneye konulacak her yeni müzikal ve oyunu bambaşka bir heyecanla beklerdim. Güzel babam ikiletmezdi hiç. Bazen günler öncesinden alınmış olurdu biletler. Son gece heyecandan kalbimin atışını ağzımda hissederdim. Aklıma kazınmış kostümler, oyuncular, orkestra çukuru… Rüyalarıma girerdi sonraki günlerde. Yıllar geçti, lise başladı. Çeşitli sebeplerle devam etmediğim müzik kariyerim Güzel Sanatlar Lisesinden mezun olmamla kaldı. Ancak o yılların tadı damağımdan hiç eksik olmadı. Lise 1 ve yine “AKM”. Fazıl Say’ın konseri için tüm okul oradaydık. Kulisin etrafında dört dönüyorduk. Oradaydı ve tanışma fırsatı bulduğumuz için yaşadığımız mutluluk dün gibi aklımda.

Atatürk Kültür Merkezi… Bu sabah aldığım bir habere göre yeniden hayata dönüyor. Umuyorum eskisi gibi kokarsın. Umuyorum duvarlarından yansıyan sesler yine, yeniden ‘aşk’ olur bize…

Beni son zamanlarda en çok mutlu eden bu haberle birlikte yayınlamak istedim reçetemi. Uzun zamandır sizlerden gelen; “tuzlu bir şeyler de yazsan keşke” talepleri üzerine, fesleğenin eşsiz aroması ile bir ekmek hazırladım.

‘Pesto’ ezilmiş anlamına gelen bir kelime olup, aynı zamanda Latince ‘Pistare’ sözcüğünden türediği söylenir. Kurutulmuş kırmızıbiber, domates ve taze baharatların da birçoğundan elde edilebilir. Bu reçetede ben fesleğen kullanarak hazırladım. Parmesan peyniri, kavrulmuş çam fıstığı, fesleğen, sarımsak… Başka söze gerek var mı? :)

 

Malzemeler:

Ekmek için;

350 gr un

150 gr tam buğday unu

10 gr kuru maya

300 ml içme suyu (ılık)

100 ml sızma zeytinyağı

2 tsp tuz

1 tsp toz şeker

Pesto sos için;

80 gr taze fesleğen

¾ cup sızma zeytinyağı

½ cup parmesan peyniri (rendelenmiş)

1/3 cup çam fıstığı (kavrulmuş)

2 diş sarımsak

½ tsp tuz

¼ tsp taze çekilmiş karabiber

Hazırlanışı:

Pesto sos için;

Tüm malzemeyi bir doğrama ekipmanı yardımı ile çekin. Kıvamını zeytinyağı ilave ederek ayarlayabilirsiniz. Ancak tarifteki ölçü ekmek için yeterli olacaktır. Karışım eşit şekilde karışıp bir ezme halini alana kadar çekmeye devam edin.

Ekmek için;

Bütün malzemeyi yoğurma kabına alın. Yalnız tuz ve şekeri malzemelerin en altına koyun. Bu malzemelerin maya ile temas etmesi hamurun daha az kabarmasına sebep olacaktır.

Hamuru 5 dakika boyunca yoğurun. Bu işlemi var ise bir yoğurma ekipmanı ile yapmanızı tavsiye ederim. Daha pürüzsüz ve esnek bir kıvam elde edeceksiniz.

Hamuru hafifçe yağladığınız bir kaba alın ve 1 saat kadar, ılık bir yerde, üzerini streç film ile kapatarak mayalanmaya bırakın.

Mayalanan hamuru hafifçe unladığınız tezgaha alın. 1 cm kalınlığında açın. Hazırladığınız sostan 4-5 çorba kaşığı ayırın ve kalan karışımı tüm hamurun üzerine eşit şekilde yayın.

Hamuru 3 cm eninde uzun şeritler elde edecek şekilde kesin. Bütün uzun şeritleri 3 eşit parçaya bölecek şekilde tekrar kesin. Bu işlem sonunda elinizde ortalama 3×15 cm şeritler olacaktır. Bu ölçüler çok önemli olmamakla beraber, kalıba yerleştirirken sizi yormayacak boyutlardır.

Dilediğiniz büyüklükte yuvarlak bir kalıbı zeytinyağı ile yağlayın. Şeritlerden ilkini rulo şeklinde sarın ve kalıbın tam ortasına gelecek şekilde yerleştirin. Diğer şeritleri de birbirlerinin uçlarına değecek şekilde sırası ile yerleştirin. Kalıbın etrafında 1 parmak boşluk kalana kadar bu işleme devam edin. Hamur kabardığında kalıp tamamen dolacaktır.

Hazırladığınız kalıptaki hamuru 2. mayalanmaya bırakmak üzere, 1. mayalamada uyguladığınız şekilde 45 dakika mayalanmaya bırakın. Üzerini kapatırken çok sıkı kapanmayacak olmasına dikkat edin. Hamurun kabarmasını engelleyecektir.

Mayalanan hamuru 200 derecede ısıtılmış fırında 40 dakika, üzeri kızarıncaya kadar pişirin.

Fırından çıkar çıkmaz üzerine fırça yardımı ile zeytinyağı sürün ve oda sıcaklığında soğumaya bırakın. Soğuyan ekmeklerin üzerine, ayırdığınız sosu sürerek servis edin.