Bir pasta tarifinin üzerine bu kadar duygusal olunur mu bilemem:) Öyle bir 15 gün geçti ki, yazarak anlatabilmem zaten çok zor olacak. Bu sebeple kısaca, ortalarda olamadığım bu zaman süresince merak edilmek, “e hadi artık” diye aranmak çok başkaydı. Teşekkürler…
“Antika” size ne hissettiriyor? Antika Kenan blog sayfamda yer alan ilk yazılarımdan biriydi. Uzun uzun anlatmıştım. Ara ara açıp okuyorum hala:) Peki siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Mesela sadece bir eşya mıdır? Kullanılmadığı ya da modası geçtiği için bir kenara atılanlar mıdır? Yoksa birilerinin istemeden de olsa kopmak zorunda kaldığı hatıraları mıdır? Başkasının eline geçtiğinde hikayesi bitiyor mu, yoksa başlıyor mudur? Her geçen gün, aklımı ve nefsimi daha çok kurcalayan bu konu ile ilgili, somut bir şeyler yapmak istediğimi fark ediyorum. Karşılığını para olarak verip bir çoğunu eve doldurmaktan bir adım daha ötesini. Yazmayı, anlatmayı ve paylaşmayı… Hikayelerini ve bizzat kendilerini sizlerle buluşturmayı. Pişirmekle, koklamakla, ısıtmakla, sofra ve mutfakla ilgili birikmiş tüm hikayeleri ve yıllara yenilmemiş antika ekipmanları, farklı bir konsept ile sevenlerine sunmayı. Birlikte karar verelim mi? Yıllanmış mutfak eşyalarını hatıraları ile birlikte size ulaştırmak istiyorum. Ne düşünürsünüz? En sevdiğim havada, sıcak bir kahve ile ve bütün gün evde… Mucize meyve balkabağı ile bir reçete hazırladım. Köpük köpük, karamelize edilmiş mereng kreması ve sosu ile soğuk havalara yumuşak bir geçiş yapıyor olacağız. Malzemeler: …
İçime sinmeyen hiçbir reçeteyi ve görseli sizlerle paylaşmadığımı artık biliyorsunuz. Ancak bazı tarifler var ki, çekim yaparken avuçlarımın terlediğini hissediyorum. Heyecandan…
Yeni sezonla birlikte, ‘Yeast and Sugar’ markası ile yepyeni hikayeler başlayacak. Uzun zamandır hayalini kurduğum bir projeyi daha hayata geçireceğim. Ancak teknik olarak neticeye ulaşmadan sürprizi bozmak istemiyorum. O sebeple bir süre daha bende saklı kalacak:)
20 yıl kadar önce başlayıp, ailemle yaşadığım zamanlar boyunca süren ve bir kitap yazabilecek kadar anım var. Çocukluğum boyunca obez olmam ve engellenemeyen yemek aşkım sebebi ile, annem çok farklı taktikler geliştirerek, strateji kraliçesi olmuştur. Özellikle tatlıya olan bağlılığım için, bir takım psikolojik yöntemler geliştirmişti. “Anneeee, canım tatlı istiyor, evde var mı?” sorusunun cevabı genellikle; “Var yavrum, hurma var, kuru kayısı var…” Benim duymak istediğim cevabın bu olmadığını kendisi de biliyordu elbet. Canım tatlı istediğinde, beynim direkt olarak bu saydıklarını tatlı olarak algılasın diye geliştirilmiş, hayret verici derecede profesyonel bir teknikti bu:) Şimdilerde, gerçekten de önceliği her zaman sağlıklı atıştırmalıklara vermemi sağlamış farkında olmadan. Ancak bazen öyle anlar geliyor ki, gönül ferman dinlemiyor. Kuru incirler, dutlar derdinize derman olmuyor. İşte benim gibi çikolata bağımlısıysanız, çözüm sadece bol kaloride değildir. Rüya gibi görüntüsüyle, ve sadece iki malzeme ile hazırlayabileceğiniz, muhteşem bir tarifim var. Üzerini dilediğiniz mevsim meyveleri ile süsleyerek önce gözlerinizi doyurun:) Doğru çikolatayı kullandığınız takdirde, “sağlıklı” denebilecek bir kaçamak bu. Malzemeler: 200 gr çikolata (sütlü/bitter) 4 adet yumurta (büyük boy) Üzeri için: Taze mevsim …
Güzel bir mesleğim var elbet… Yeni projeler ve yeni lezzetler için sürekli gezmek ve yemek zorundayım:) Hiç bitmeyen bu 6-7 kilo fazlam var hikayesi de bu yüzdendir. Tam yoluna girdik, hadi hayırlısı deniyor, sonra hop… yeni bir proje…
Yeast and Sugar 